Sabah saat 08:00 ÜÇKUYULAR (Kavşakta Pamukkale Yazıhanesi Önü), 08:05 HATAY İnönü Caddesi (Susuzdede Parkı-Hatay İstikametindeki Durak),  08:10 ÜÇYOL (Ziraat Bankası Önü), 08:25 ALSANCAK (Lozan Fuar Kapısı Önü), 08:35 Bornova (Ege Ünv. Hastanesi Önü), 08:45 Bayraklı (Altınyol Üstgeçit), 08:50 KARŞIYAKA (Anıt Karşısı), 08:55 KARŞIYAKA (Yunuslar Karşısı),  09:00 KARŞIYAKA’da (Bostanlı İskele) siz değerli konuklarımızla buluşarak, turumuza başlıyoruz. İlk olarak, Bayraklı’ya ulaşıyor, SMYRNA ANTİK KENTİ’nin üzerinde bulunduğu Bayraklı Höyüğünü ziyaret ediyor ve ardından Kültürpark’ta bulunan ve Smyrna’nın yanı sıra İzmir çevresinde bulunan birçok antik kentin kazılarında ele geçen buluntuların sergilendiği TARİH ve SANAT MÜZESİNİ ziyaret ediyoruz. Müzeyi ziyaretimizi takiben Mezarlıkbaşı’na, Antik Smyrna kentinin Agorasına geçiyoruz. Burada öğle yemeği için serbest zaman veriyor ve ardından AGORA ziyaretimizi yapıyoruz. Bu ziyaretimizi takiben, Yeni Smyrna’nın surlarının izinden giderek izleyeceğimiz güzergâh ile KADİFEKALE’ye ulaşıyoruz. Kaleyi ve kentin Antik Tiyatrosunu ilgili anlatımlar eşliğinde görerek, programımızı tamamlıyor ve Kadifekale’den hareketle siz değerli misafirlerimizle bir başka ACADEMİC TOUR gezimizde görüşmek üzere biniş noktalarında vedalaşıyoruz.

Not: Vedalaşma önce Fahrettin Altay yönünde, ardından da sabah buluşurken izlenen güzergâh takip edilerek yapılacaktır.
 

Bugünkü Ziyaret Noktalarımız Hakkında Kısa Bilgiler
 

Eski Smyrna / Bayraklı Höyüğü: Bayraklı höyüğünde yerleşmenin başlangıcı M.Ö. 3. bin yıla kadar inmektedir. Halkının Anadolu kökenli olduğu düşünülen bu yerleşimin kültür evreleri Helen kolonizasyonuna kadar Troia ile benzerlikler arz eder. Helen kolonizasyonu ile birlikte, M.Ö. 1050 civarında bir Aiol şehri olarak ortaya çıkan kent, M.Ö. 8. yüzyılın sonlarında Kolofon’dan gelen sığınmacılar marifetiyle bir İon kentine dönüşmüş, özellikle M.Ö. 700-550 tarihleri arasında, en parlak dönemini yaşamış ve mimarlık alanında büyük bir atılım gerçekleştirmiştir. Bu dönemin en önemli yapısı olan Athena Tapınağı (M.Ö. 640-580), Anadolu’da bulunan en eski Helen tapınağıdır. M.Ö. 546’da Anadolu’da ilerleyen Pers orduları Lydia krallığına karşı Ege’nin kıyı kentlerinin kendisini desteklemesini istemiş ve bu isteğe uymayan Ege’nin kıyı kentlerini cezalandırmak amacıyla, Pers İmparatoru Lydia’nın başkenti Sardeis’i ele geçirdikten sonra, diğer kıyı kentleriyle birlikte İzmir’e de saldırmıştı. Pers Ordularının saldırısı sonucu İzmir tahrip edildi. Bu tahribattan sonra Bayraklı’daki yerleşim alanında bir daha kent düzeninde bir yerleşim olmadı. M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda sönük de olsa Bayraklı’da iskân devam etmiş ancak, halkın büyük bölümü çevredeki kırsala yerleşmişti.
 

Yeni Smyrna (Kadifekale): Giderek nüfusu artan kent, Büyük İskender tarafından M.Ö. 300 yıllarında güneyde Pagos Dağının (Bugünkü Kadifekale) eteklerine taşınmış ve Helenistik ve Roma kenti artık Bayraklı’da değil, burada gelişmiştir. Yeni Smyrna surlar, tapınaklar, tiyatro, stadyum ve agora gibi anıtsal mimari yapılarla donatılmıştır. İ.Ö. 2. yüzyılda, Pergamon Krallığı’nın kontrolü altında kalan kentlerden Smyrna iç işlerinde özgür, vergi muafiyeti olan, ticaret ve liman kenti olarak varlığını sürdürmüştür. Roma döneminde de özgür kent konumunu korumuş, iç işlerinde özgür kalmış, vergilerden muaf tutulmuştu. Smyrna kendi kırsal alanlarındaki ürün çeşitliliği ve bolluğunun yanı sıra, kendi ürünleri ile eyaletin diğer kentlerinin mallarının kentin limanından Akdeniz coğrafyasına ihraç edilmesiyle giderek zenginleşti. Aynı zamanda kent Doğu’dan ve Batı’dan gelen ticari malların diğer bölgelere aktarılmasında da önemli rol oynuyordu. Roma döneminde Hristiyanlığın ilk yedi kilisesinden birine sahip olan Smyrna, Bizans döneminde ticari merkez olmasının yanı sıra dini açıdan da özel önem arz eden bir kent olmaya devam edecekti.

Yeni Smyrna (Agora): Liman kentlerinde genellikle iki agoranın olduğu bilinmektedir. Smyrna’da ikinci agoranın yeri bilinmemekle birlikte, limana yakın bir noktada ve ticari fonksiyonları ile ön planda bulunmalıydı. Mevcut agora ise, antik Smyrna’nın idari, siyasi, adli ve ticari merkezi durumundaydı. Bu özellikleri ile devlet agorası olarak da tanımlamak mümkündür. Mevcut kalıntılar ve yapılan sondajlar, agoranın kentin kuruluş efsanesine uygun olarak Büyük İskender’den hemen sonra M.Ö. 4. yüzyılın sonu - 3. yüzyılın başlarında, yeni kentin ilk imar projelerinden biri olarak inşa edildiğini göstermiştir. Helenistik dönemden itibaren agoradaki yapılar zamanla yenilenmiş, değişikliklere uğramış, eklentiler yapılmış, M.S. 2. yüzyılın sonu - 3. yüzyılın başında bugün görülen halini almış ve en erken M.S. 7. yüzyıla kadar genel karakterini korumuştur.
 

Tarih ve Sanat Müzesi: İzmir Tarih ve Sanat Müzesi, 2004 yılında Kültürpark’ta hizmete girmiştir. Taş Eserler Bölümü, Seramik Eserler Bölümü ve Kıymetli Eserler Bölümü olmak üzere üç bölümde ziyaretçilerine İzmir ve çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan eserleri sunmaktadır. Taş eserler Bölümü'nde Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait heykeltıraşlık eserleri ile mimariye bağlı plastik eserler, Seramik Eserler Bölümü'nde Prehistorik dönemden Bizans dönemine kadar olan zengin seramik koleksiyonları ve Kıymetli Eserler Bölümü'nde ise Erken Tunç Çağı'ndan Osmanlı döneminin sonlarına kadar kıymetli taşlar, altın, gümüş, bronz sikkeler, pişmiş toprak, cam ve madeni eserler sergilenmektedir.